Elbirliği Mülkiyeti Nasıl Haczolunur?

Miras Yoluyla Taksimden Önce Elbirliği Mülkiyetinin Oluşması

Türk Medeni Kanunu madde 640[1] uyarınca, birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın paylaşımına kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

İştirak Halinde Mülkiyet Hissesi Haczi

İcra İflas Kanunu madde 94 fıkra 1’de “taksim edilmemiş bir miras hissesi ile iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi” sayılmakta ise de miras hissesi dahil bütün iştirak halinde mülkiyet hisselerinin haczi madde 94[2] hükmüne göre olur (ör. adi şirket hissesi).[3]

İştirak halinde mülkiyet hissesi üzerinde tasarruf caiz olmadığından (TMK madde 702), burada haczin konusu hisse değil iştirak halinde mülkiyet ilişkisinin son bulması halinde (örneğin tasfiye sonunda) o hisseye düşecek olan paydır. İcra dairesi, borçluya ait bir iştirak halindeki mülkiyet hissesini haczedince, bunu adresleri bilinen diğer bütün hissedarlara bildirir (İİK madde 94 fıkra 1). Bu bildiri ile hissedarlara bundan böyle muaccel olacak semerelerden borçlunun hissesine düşecek kısmın icra dairesine verilmesi, borçluya hissesi ile ilgili olarak yapılacak her türlü tebligatın bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar için bundan sonra borçlu yerine icra dairesinin muvafakatinin alınması gerektiği bildirilir ve böylece borçlunun hissesi üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmış olur. Hissedarlar bu bildiriye rağmen semereleri icra dairesi yerine borçluya verirlerse, bunu tekrar icra dairesine ödemek zorunda kalırlar.

Borçlunun iştirak halinde maliki bulunduğu bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilince icra dairesinin talebi üzerine, tapu sicili memuru, borçlunun iştirak halindeki hissesinin haczedildiğini tapu siciline şerh verir.[4]

Hisselerin Paraya Çevrilmesi

“Paraya çevirmenin diğer tarzı. İştirak halinde mülkiyet hisseleri:

Madde 121 – Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazım gelirse icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar.

İcra mahkemesi, yerleşim yerleri malum olan alakadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.”

İİK madde 121’de kast edilen haklar sınırlı sayıda olmamak üzere; intifa hakkı, taksim edilmemiş bir miras hissesi, şirket hissesi veya iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesidir.

Sayılan bu hakların nasıl paraya çevrileceği çok genel nitelikli bir madde olan 121’inci maddede açıklanmıştır. Buna göre, bu gibi hakların satılması gerekirse icra müdürü satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. İcra mahkemesi, yerleşim yerleri malum olan alakadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra 3 çeşit karar verebilir:

  1. Açık artırma yoluyla bu hakların satılmasını emredebilir,
  2. Satış için bir memur tayin edebilir,
  3. Gerekli gördüğü diğer bir tedbiri alabilir.

Bu genel açıklamanın iştirak halinde mülkiyete etkisine bakacak olursak, borçlunun miras hissesini haczeden icra müdürü, satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar.[5] Bunun üzerine mahkeme üç türlü karar verebilir[6]:

  1. Mirasın paylaşımıyla borçluya düşecek olan hissenin açık artırma yoluyla satılmasına karar verebilir. Fakat böyle bir artırmada miras hissesinin kıymetinden çok düşük bir bedelle satılması muhtemel olduğundan, bu yol ekseriya borçlu ve alacaklının menfaatlerine uygun düşmez.
  2. Mahkeme terekedeki malların gelirinden borçlu mirasçının hissesine düşecek para (ör. kira) ile borcun belli bir zamanda ödenebileceği kanısına varırsa, hacizli miras hissesinin cebri idaresine karar verebilir.
  3. Bu konudaki en etkili tedbir, miras şirketine dahil olan belli mallar üzerinden iştirak halindeki mülkiyet ilişkisine son verilmesini sağlamak için, haciz koyduran alacaklıya veya icra dairesine, terekedeki bir veya birden fazla mal hakkında ortaklığın giderilmesi (izaleî şuyû) davası açmak için yetki verilmesidir. Buna göre icra mahkemesi TMK madde 648’e dayanarak, İİK madde 121 fıkra 2’deki tedbirlerden olmak üzere, borçlunun miras hissesini haczettirmiş olan alacaklıya (veya icra dairesine), terekedeki bir veya birden fazla mal hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için yetki verir.

Alacaklı veya icra müdürü bu yetki belgesi ile o mal hakkında sulh hukuk mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açar. Dava sonucunda malın aynen paylaştırılmasına karar verilirse borçlunun payına düşen mal satılır, elde edilen para ile alacak ödenir. Ortaklığın giderilmesi davasında malın aynen taksiminin mümkün olmaması nedeniyle malın satılmasına karar verilirse, mal satılır, satış bedelinden borçlunun hissesine düşen para icra dairesine yatırılır ve bu para ile alacak ödenir. Bu dava açılmadan malın satılması ve borcun ödenmesi mümkün değildir.[7]

Uygulama

Öncelikle borçluya miras kalan taşınmazların belirlenebilmesi için nüfus müdürlüğüne müzekkere yazılıp muris belirlenir. Ardından tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak borçluya intikal edecek taşınmazlar tespit edilir ve icra müdürü tarafından borçluya intikal eden haklara haciz konduğu tapuya bildirilir. Ayrıca İİK’nu madde 94 uyarınca diğer mirasçılara da bildirilir.

Taşınmazın sattırılabilmesi için iştirak halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ortaklığın giderilmesi davası açmak için gerekli yetki belgesi talebi icra müdürlüğüne yapılır. İcra müdürlüğü de karar verilmesi için re’sen icra mahkemesine gönderir ya da İİK madde 121 gereği alacaklı satış isteminde bulunur ve icra müdürü satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. İcra mahkemesi ortaklığın giderilmesi davası ve veraset ilamı almak için yetki belgesi verir.

Yargıtay alacaklının ancak takibi sonuçsuz kaldığı zaman ortaklığın giderilmesi davası açma hakkı bulunduğunu düşünmektedir[8].

Ayrıca TMK madde 648[9] gereği ortaklığın giderilmesi davası açılabilmesi için sulh mahkemesinden kayyım atanmasının istenmesi, davanın kayyım tarafından açılıp kayyım ile davaya devam edilmesi gerekmektedir. Burada amaç borçlunun da yararlarını korumaktır.[10]

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Önalım Hakkı

TMK madde 732’ye göre, paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması durumunda diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.

Ortaklığın giderilmesi davası ise taşınmaza elbirliğiyle malik olan hissedarların mallarının aynen taksim edilmesi veya mahkemece satılarak bedellerinin hissedarlar arasında payları nispetinde paylaştırılması için açılan davadır. 

Bölme istemi duruma uygun olmazsa, özellikle taşınmazın önemli bir değer kaybına uğrayacağı durumlarda, açık arttırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla satılması bütün paydaşların rızasına bağlı iken[11] TMK madde 733 uyarınca cebri artırma yoluyla yapılan satışlarda önalım hakkı kullanılamaz.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında davalı tarafından önalım davasının açıldığı bir durumda; önalım davasının kabulü halinde davacının payı kalmayacağından önalım davasının sonucunun beklenilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir[12]. Yine başka kararlarda[13] da önalım davasının HMK madde 165 fıkra 1 uyarınca bekletici mesele yapılması gerektiğine hükmedilmiştir.

Sonuç olarak, iştirak halinde mülkiyet hissesi üzerinde tasarruf caiz olmadığından haczin konusu hisse değil iştirak halinde mülkiyet ilişkisinin son bulması halinde o hisseye düşecek olan paydır. Bu hissenin paraya çevrilmesi İİK madde 121’e göre gerçekleşir. İcra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. Bunun üzerine mahkeme üç türlü karar verebilir: (i) mirasın paylaşımıyla borçluya düşecek olan hissenin açık artırma yoluyla satılması, (ii) terekedeki malların gelirinden borcun belli bir zamanda ödenebileceği kanısına varılırsa hacizli miras hissesinin cebri idaresi veya (iii) haciz koyduran alacaklıya veya icra dairesine ortaklığın giderilmesi davası açmak için yetki verilmesi. Unutulmamalıdır ki ortaklığın giderilmesi davası ancak icra takibi sonuçsuz kaldığı zaman yapılabilir ve TMK madde 648 gereği borçlu adına kayyım atanmalıdır. Eğer diğer hissedarlar bu süreçte önalım davası açarsa Yargıtay içtihadına göre, bu, ortaklığın giderilmesi davası için bir bekletici sorun teşkil etmektedir.


[1]A. Mirasın geçmesinin sonucu

 I. Miras ortaklığı

Madde 640- Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

[2]İştirak halinde tasarruf edilen mallar :

Madde 94 –Bir intıfa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa icra memuru haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar…”

[3] Kuru, Baki – Arslan, Ramazan – Yılmaz, Ejder. İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, s. 263. Ankara: Yetkin Yayınları, 2002.  

[4] A.g.e. s. 264

[5] İcra müdürü eğer icra mahkemesine sormadan hacizli miras hissesini açık artırma yolu ile satarsa, kanuna aykırı olan bu ihalenin feshi istenebilir (m.134).

[6] A.g.e. s. 351, 352.

[7] A.g.e. s. 352, 353.

[8] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2003/6-514 E., 2003/512 K., 24.09.2003 T. “Ortaklığın giderilmesi davasında dava hakkı kural olarak malik olan paydaş ya da elbirliği ortağına aittir. Bu kuralın istisnası alacaklı durumunda olan gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinin dava açabilmeleridir. Mirasçılardan birinden alacağı olan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi bu alacağın tahsili amacıyla, terekeye dahil bulunan taşınır veya taşınmaz malların, paylaşma ya da satış suretiyle ortaklığın giderilmesi için dava açabilir. Böyle bir durumda davanın açılabilmesi için; borçlu mirasçının hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması, borçlu mirasçı aleyhine bir icra takibi yapılmış olması ve takibin sonuçsuz kalması gereklidir.”

[9]II. Paylaşmaya kayyımın katılması

 Madde 648- Açılmış mirasta bir mirasçının payını devralmış veya haczettirmiş olan ya da elinde mirasçıya karşı alınmış borç ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklı, sulh hâkiminden bu mirasçının yerine paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteyebilir.”

[10] “Taksim Edilmemiş Miras Hissesinin Haczi ve Satışı.” Kararara.com – İçtihat Arama Motoru, 24 Nisan 2013, https://www.kararara.com/forum/viewtopic.php?t=12844. (erişim: 23.10.2019)

[11] Keskin, Işıl Seren. “Ortaklığın Giderilmesi Davasında Ön Alım Hakkı! – 31-08-2014.” Emlakkulisi.com, 31 Ağustos 2014, https://emlakkulisi.com/ortakligin-giderilmesi-davasinda-on-alim-hakki/283901. (erişim: 24.10.2019)

[12] Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/9923 E., 2011/454 K., 24.01.2011 T.

[13] Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/9271 E., 2012/10991 K., 04.09.2012 T.;

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/3289 E., 2014/4615 K., 07.04.2014 T.,

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16918 E., 2016/1710 K., 11.02.2016 T..

Öne çıkarılmış görsel: @jesseroberts

Görseller: @pixabay, @evelynparis, @flopt

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.