İlk yılbaşını geçirecek olan blogumda 2019’da okuduğum kitapları sizlerle paylaşmak istedim. Aşağı yukarı ortaokuldan beri okuduğum kitapların isimlerini ve sayfa sayılarını not ettiğim bir defterim var ancak yorum eklemiyordum. Bu listede aklımda kaldığı kadarıyla yorumlarımı da sizlerle paylaşıyor olacağım. Dileğim gelecek sene ağız tadıyla daha çok kitap okuyabilmek.

Bu yazıyı yayınlandığı zaman okuyanların şimdiden yeni yılını kutlarım!

2020’nin hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesi dileğiyle…

Yürümenin Felsefesi / Frédéric Gros

Aslı Şafak’la İşin Aslı programında birinin tavsiyesi üzerine başladığım bu kitapta en etkileyici bulduğum kısım Nietzsche’nin sürekli yaptığı yürüyüşlerin onun yazısına nasıl yansıdığının anlatıldığı kısım oldu. Gerçekten de düşününce yürüyüşün fikir açıcı bir etkisi var. Hatta Mark Zuckerberg bile ayakta toplantılar yapıyor.

Vazgeçebilmek / Guy Finley

Yine bir tavsiye üzerine aldığım ve beğendiğim bir kitap ama hazırlıklı olun çünkü her gören size neyi bırakmaya çalıştığınızı soracak.

Kendi adıma sanıyorumki vazgeçmem gereken bir şey yokmuş çünkü okumamın üzerinden bir sene geçmedi ama aklımda hatırı sayılır bir şey kalmamış.

Gençler için Görgü ve Zarafet / Gökhan Dumanlı

Yazarının birkaç videosunu gördükten sonra internetten kitap sipariş verirken onun da kitaplarını eklemiştim. Başlıkta “Gençler” olunca 18-24 yaş arasına da hitap ettiğini düşünmüştüm ama yanılmışım. Çocuklara hediye için güzel bir kitap olabilir ya da okullarda topluca okutmak için güzel olabilir.

Ve İş Hayatında ve Sosyal Yaşamda Zarafet / Gökhan Dumanlı

Güzel bir kitap, çoğu kısmını muhtemelen siz de biliyorsunuzdur. Yine de bir iki başlık benim için ilgi çekici ve yeniydi. Örneğin düğünde damadın tebrik edildiğini, geline ise mutluluklar dilendiğini bilmiyordum.

Ama zarafet kuralları gibi aslında yaygın olması gerekip de yaygın olmayan bir kurala siz uydunuz ama karşı taraf bilmiyorsa zor durumlar yaşanabiliyor. Mesela, ilk okuduğum zamanlar İstanbul Wyndham Grand’da bir yemeğe davet edilmiştim ve orada bu 4’ü 20 geçe kuralını uyguladım (büyük bir yer olduğu için garsonun bileceğini düşünerek). Ama adam bilmediği gibi neredeyse tabağıma tekrar yemek koyacak kadar yanlış anlamıştı.

Japon Yaşam Sanatı: İkigai /  Héctor García, Francesc Miralles

İkigai terimi benim için zaten özel bir yere sahipti ama tasarımı ve içeriğini de çok sevdiğimden kitabı elimden bırakmamak için uzun uzun sindire sindire okudum. Herkese tavsiye ederim. Özellikle Japonların 7’den 70’e sabah radyodan dinleyerek yaptığı sabah egzersizi gibi faydalı bazı alışkanlıkları da kendi adıma hayatıma katmak istiyorum.

Bunun gibi alışkanlıkları hayatımıza katmak için aslında ajandamıza ya da duvarımıza alışkanlık çizelgesi yapmak ya da Barış Özcan’ın Zinciri Kırma metodunu uygulamak faydalı olabilir.

İçimizdeki Şeytan / Sabahattin Ali

Fazla söze gerek yok, oldukça güzel bir kitaptı. Macide sonunda doğru olanı yaptı. Sabahattin Ali’nin klasik bir eseri olarak herkese tavsiye ederim.

Şibumi / Trevanian

Bu kitabı da yine bir tavsiye üzerine okumaya başlamıştım. Biraz uzun olduğu için aralık verince olaylar unutulabiliyor ya da karışabiliyor. Ben de anlamayı bıraktığım yerde hızlı okuma tekniklerini kullanmaya başlıyorum. O yüzden bir kısmını kaçırdım diyebilirim. Ama polisiye/aksiyon sevenler ya da zeki/ustalaşmış karakterlerden hoşlananlar kitabı beğenebilir.

Go oyununa da kapaktan da tahmin edebileceğiniz üzere göndermeler var.

Lonely Planet’s Best Ever Photography Tips / Richard I’Anson

Küçük ve tatlı bir kitapçık, fotoğrafçılıkla ilgili güzel bilgiler içeriyor. Bir gün fotoğrafçılığa daha profesyonel anlamda ilgi duyarsam kesinlikle tekrar başvuracağım bir kitap.

Not: Metroda okumak için oldukça ideal.

Japon Yaşam Sanatı: İkigai / Ken Mogi

Diğer İkigai kitabını çok sevdiğim için bu kitabı da arkadaşım hediye almıştı ama bunu ilk okuduğum açık mavi kitap kadar beğendiğimi söyleyemem. Diğerinin içeriği ve anlatış şekli bana daha hoş gelmişti. Yine de bu kitaptan da öğrendiğim şeyler oldu.

A’dan Z’ye Düşünmek / Nigel Warburton

Yine tavsiye üzerine okuduğum ve çok sevdiğim bir kitap. Nasıl düşünüleceğini anlattığı için aslında okurken ikna etme ya da kandırma tekniklerini de görmüş oluyorsunuz. Bazen filmlerde duyduğunuz “Gerçek aslında en büyük yalandır.” gibi cümlelerin de aslında sizde nasıl “Bak çok derin ve anlamlı bir şey söyledim” etkisi yaratmaya çalıştığını fark ediyorsunuz.

Özellikle lise ve üniversitelerde okutulmalı diye düşünüyorum.

Kendi Kendine MBA / Josh Kaufman

Ticari hayatla ilgili en merak giderici ve her satırı bilgi dolu kitap. Kesinlikle tekrar tekrar ve not alarak okunmalı; özellikle yeni bir işe girişmek istiyor ya da var olan işletmenizde neyin yanlış gittiğini merak ediyorsanız. Hayatla ilgili de çıkarılacak çok güzel dersler var. Bu kitabı bir yazıda ele almak güzel olur.

Not: Sevdiklerinize ya da girişimci ruhlu küçüklerinize armağan edilebileceğiniz anlamlı bir kitap.

Ağustos Böceğinin Sekizinci Günü / Mitsuyo Kakuta

Kapağı ve adı oldukça ilgimi çekmişti. İçeriği de bir o kadar merak uyandırıcıydı. Kesinlikle tavsiye ederim. Daha önce merak ettiğim filmler listesine uyarlamasını da eklemiştim fakat izlemeye vaktim olmadı.

Kitap boyunca karakterlerin seçimlerini hayata bakış açılarını merakla gözlemledim diyebilirim. Çünkü normalde insanın kendi başına gelen olaylara dışarıdan bakması zordur.

The Queen’s Necklace / Alexandre Dumas

Bu kitabın e-book versiyonunu metroda gidip gelirken okumuştum.

Oldukça güzel ve akıcı, özellikle sonlara doğru heyecan iyice artıyor.

Marie Antoinette’in sonunu hazırlayan gerçek olaylardan esinlenilmiş olması da cabası.

Kusurlu Mükemmel Bir Hayat İçin Japon Bilgeliği WABİ SABİ / Beth Kempton

Yine Japon kültüründen ve önceki kitapların kapağında esinlenen bir başka kitap daha.

Güzel denebilir ama ben biraz zorlama buldum. Yani Batı’nın artık hiçbir şeyden tatmin olmayan insanına, hayata yeni bir gözle bakabilme yetisini kazandırmayı amaçlıyor. Bunu yaparken de wabi-sabi‘yi yani akıp giden zamanın farkında olarak her şeyin kusurlu olduğunu bilme ve bunu olduğu gibi ve güzel kabul etmeyi anlatıyor.

Zorlama gelmesinin sebebleri; (i) biraz havada bir kavram olması, (ii) kitap boyunca Japonlara sorsanız onların bile bu kavramı tarif etmekte güçleneceklerinin hatırlatılıp durulması, (iii) kitapta verilen örneklerde bile altta sürekli “Wabi-Sabi Bağlamı”nın eklenmiş olması yani o olmasa belki de o bağlantıyı kurmayacaksınız bile.

Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Beyaz Yağmur, Asker Çocuğu, Deve Gözü / Cengiz Aytmatov

Kısa kısa hikayelerden oluşan ince bir kitap, metro/toplu taşıma için iyi bir tercih. Hepsinde insanlığın farklı hallerini görüyorsunuz. İlişkisinde problem olanlar Kızıl Elma hikayesini dikkatle okuyabilirler; sonraki nesille problemi olanlar da Beyaz Yağmur. O coğrafya insanının yaşadığı zorlukları, umutlarını, ümitsiz olanları bu hikayelerde bulmak mümkün.

Cengiz Han’a Küsen Bulut / Cengiz Aytmatov

Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel adlı kitabından zamanında çıkarılmış bir bölüm. Destan ve tarih meraklıları için güzel ve hızlı bitecek bir kitap.

Peki siz 2019’da hangi kitapları okudunuz?

Öne çıkarılan görsel: @aaronburden